Tam da seyahatten vaz geçmek üzere iken bir deneme yapmaya
kadar verdik. Plan şuydu ; Cumartesi öğlen marinadan çıkılacak akşam
Heybeliada'nın arkasındaki Çam Limanında demirde kalınacak ve Pazar günü de
denizde geçirildikten sonra marinaya geri dönülecekti…
Ancak aklımızdaki en büyük soru işareti uyku sorununa yönelikti…
Bu bebekler güvenle nasıl uyuyacaklar ? Yanıt tabi ki basitti; Park Yatak’ta…
Ancak teknenin içine park yatak nasıl sığacak ? İkiz bebekler tek park yatakta
beraber uyuyabilir mi ? Deneyelim dedik evdeki Park yatağı tekneye taşıdık…
Park yatakta ikisinin beraber uyumasının imkanı yoktu. Deniz’i
çok alışık olduğu park yatağında yatırmaya karar verdik. Ben ise arka
kamaralardan birinde Derin’le beraber uyudum.
Park yatak çok işe yaradı… Hatta ikisini oynamaları için
bile bir arada yatağa atıverdik. Ve anladık ki yatak yatak hayatımızda olursa
bu seyahat yapılabilir.
Ancak bu deneme seyrinde gördük kü bize 2 park yatak şarttı… Gel gör ki teknedeki alan kısıtlı
nasıl sığar 2 park yatak bu tekneye ?
Babamız interneti talan edip ikisini yan yana koyduğumuzda boyutları alanımıza
tam da uyan daha normalden daha küçük ebatlara bir park yatak buldu. Hemen vakit kaybetmeden soluğu Hello Baby’de
aldık… İki adet bu park yataklardan edindik… Aldığımız en yerinde ekipmanlardan
biri de buydu…
Kızlar bu park yatakların içinde mışıl mışıl uyudular… Üzerlerine de sinek böcek sokmalarına karşı bir cibinlik icat ettik... Onlar
da rahat etti biz de bir oh çektik…
Ertesi sabah neşe içinde kalktık… Olacak galiba bu seyir… Başaracağız biz bu
işi bu ekiple…
Güzel bir kahvaltı masası kurduk… Hep beraber kahvaltımızı
yaptık… Çam Limanı çok keyifliydi…
Sonrasında ise arkadaşlarımız bizi Burgazada’da Kalpazankaya’ya
yemeğe davet etti. Önce tereddüt ettik acaba bebekler için çok mu fazla idi. Tekneden
in iki bebekle bota bin zor olur mu ? Acaba eve mi dönsek diye düşündük bir an
ama sonra dedik eğer bir yolculuğa çıkılacaksa her türlü deneyim bizim için
önemli…
Peki bebeklerle bota nasıl bineceğiz ? Çantalar vs birsürü
ekipman da var yanımızda… En uygun çözümün kanguru olduğuna karar verdik.
Birini babası birini ben kanguru ile üzerimize takıp elleri boşa çıkardık.
Böylece bota yardım ile çok rahat inip bindik…
Kalpazankaya’nın kuyu tandırı çok meşhur. Gerçi biz oraya
hep balık yemek için gitsek de arkadaşlar kendi tandırlarından kızlara ikram
etti. Biz önce yemezler desek de … Kızlar tandıra bayıldı ağızlarını şapırdata
şapırdata yediler tandırları… J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder