14 Eylül 2013 Cumartesi

Göcek – Fethiye 18.08.2013 // Pazar


Nasıl olduğunu anlamadan tatil bitiverdi bile Pazar olduğuna inanmak güç ama yarın sabah erkenden eve dönüyoruz.

Fethiye’ye geçmeden önce son günümüzü Göcek’in güzel koylarından biri olan Ağa Limanı’nda geçirmeyi planlıyoruz.


Ali abilerle birlikte iki tekne yan yana yaklaşık 1 saatlik bir seyirden sonra Ağa Limanı’na demirliyoruz.

Cennet’ten bir köşe Göcek… Masmavi denizine doyamıyoruz ve daha dönmeden bir daha ki bayram için planlara başlıyoruz…

Bu arada sancağımıza bir yelkenli demirliyor. Babamızın hayali bir sonraki teknemizin bu tekne olması…
 

Allah’tan umut kesilmez kızlarımızın şansına inşallah bir gün diyoruz…


Ağa Limanı’ndan akşam üstü demir alıyor hava kararmadan önce bu yolculuk için final limanımız olan Fethiye’ye doğru yola çıkıyoruz.

Akşam olmadan Fethiye Ece Marina’ya bağlanıyoruz. Yavaş yavaş yarın sabahki dönüş yolculuğu için eşyalarımızı topluyoruz. İki bebekle teknedeki en zor konulardan biri de bu toplanma işi. Park yataklarında biraz oyalansalar da canları sıkılıyor dışarıda olmak istiyorlar.

Neyseki geç de olsa toplanma duş vs işlerimizi halledip akşam yemeği için Fethiye Balık Pazarı’na doğru yollanıyoruz. Sanıyorum Fethiye’deki tüm turistler ve halkı bizimle aynı şekilde düşünmüş olacak ki bir tek masa bile bulmakta zorlanıyoruz. En sonunda tuhaf ama gerçek Kasabın Yeri ismindeki restaurantta oturacak bir yer buluyoruz kendimize.

Hikayesini de sonradan tanıştığımız ve akraba da çıktığımız sahibinden öğreniyoruz. Fethiye Balık Pazarı aslında eskiden bir hal imiş… Bu avluda balık haricinde de başka şeylerin de satıldığı sıra sıra dükkanlar varmış. Ancak sonradan bu dükkanlar bir bir restauranta dönüşünce kasap da çareyi dükkanı balık restaurantına çevirmekte bulmuş.

Burası aynı İstanbul’daki Nevizade ya da çiçek pasajı görünümünde bir yer. Balık, Rakı ve Sokak Çalgıcıları bir arada.

Tek fark önce balığını ortada yer alan büyük balık pazarından göre göre satın alıyorsun sonra hangi restaurantta yemek istiyorsan ona verip pişirtiyorsun.  

Yolcuğun son akşam yemeğinde rakı kadehlerimizi tokuşturup iyi ki geldik diyoruz. Zor olmasına zor meşakkatli ancak bir o kadar da keyifli bir yolculuktu.  

Tavsiye eder miyim, evet ederim. Bir daha yapar mıyım. Evet Ekim’de inşallah yine buradayız…. J

 


 

2 yorum:

  1. Merhaba blogunuzu okudum zorluklarını ve güzelliklerini görebiliyorum. Bizimde 2.5 yaşında oğlumuz var. Yazları teknede geçiriyoruz ve fethiyeye bağlı teknemiz. Ekimde görüşmek ve tanışmak üzere. Başarılar :)

    YanıtlaSil
  2. Selamlar... İşte blog yazmanın en güzel yanı da bu... Yolların bir şekilde kesişmesi ... Sizlerle tanışmaktan çok mutlu oluruz. İnşaallah görüşmek üzere Fethiye'de...

    YanıtlaSil