Nasıl olduğunu anlamadan tatil bitiverdi bile Pazar olduğuna
inanmak güç ama yarın sabah erkenden eve dönüyoruz.
Fethiye’ye geçmeden önce son günümüzü Göcek’in güzel
koylarından biri olan Ağa Limanı’nda geçirmeyi planlıyoruz.
Ali abilerle birlikte iki tekne yan yana yaklaşık 1 saatlik
bir seyirden sonra Ağa Limanı’na demirliyoruz.
Cennet’ten bir köşe Göcek… Masmavi denizine doyamıyoruz ve
daha dönmeden bir daha ki bayram için planlara başlıyoruz…
Bu arada sancağımıza bir yelkenli demirliyor. Babamızın
hayali bir sonraki teknemizin bu tekne olması…
Allah’tan umut kesilmez kızlarımızın şansına inşallah
bir gün diyoruz…
Ağa Limanı’ndan akşam üstü demir alıyor hava kararmadan önce
bu yolculuk için final limanımız olan Fethiye’ye doğru yola çıkıyoruz.
Akşam olmadan Fethiye Ece Marina’ya bağlanıyoruz. Yavaş
yavaş yarın sabahki dönüş yolculuğu için eşyalarımızı topluyoruz. İki bebekle
teknedeki en zor konulardan biri de bu toplanma işi. Park yataklarında biraz
oyalansalar da canları sıkılıyor dışarıda olmak istiyorlar.
Neyseki geç de olsa toplanma duş vs işlerimizi halledip akşam
yemeği için Fethiye Balık Pazarı’na doğru yollanıyoruz. Sanıyorum Fethiye’deki
tüm turistler ve halkı bizimle aynı şekilde düşünmüş olacak ki bir tek masa
bile bulmakta zorlanıyoruz. En sonunda tuhaf ama gerçek Kasabın Yeri ismindeki
restaurantta oturacak bir yer buluyoruz kendimize.
Hikayesini de sonradan tanıştığımız ve akraba da çıktığımız
sahibinden öğreniyoruz. Fethiye Balık Pazarı aslında eskiden bir hal imiş… Bu
avluda balık haricinde de başka şeylerin de satıldığı sıra sıra dükkanlar
varmış. Ancak sonradan bu dükkanlar bir bir restauranta dönüşünce kasap da çareyi
dükkanı balık restaurantına çevirmekte bulmuş.
Burası aynı İstanbul’daki Nevizade ya da çiçek pasajı
görünümünde bir yer. Balık, Rakı ve Sokak Çalgıcıları bir arada.
Tek fark önce balığını ortada yer alan büyük balık
pazarından göre göre satın alıyorsun sonra hangi restaurantta yemek istiyorsan
ona verip pişirtiyorsun.
Yolcuğun son akşam yemeğinde rakı kadehlerimizi tokuşturup
iyi ki geldik diyoruz. Zor olmasına zor meşakkatli ancak bir o kadar da keyifli
bir yolculuktu.
Tavsiye eder miyim, evet ederim. Bir daha yapar mıyım. Evet
Ekim’de inşallah yine buradayız…. J
Merhaba blogunuzu okudum zorluklarını ve güzelliklerini görebiliyorum. Bizimde 2.5 yaşında oğlumuz var. Yazları teknede geçiriyoruz ve fethiyeye bağlı teknemiz. Ekimde görüşmek ve tanışmak üzere. Başarılar :)
YanıtlaSilSelamlar... İşte blog yazmanın en güzel yanı da bu... Yolların bir şekilde kesişmesi ... Sizlerle tanışmaktan çok mutlu oluruz. İnşaallah görüşmek üzere Fethiye'de...
YanıtlaSil